Tebligat Kanunun 21. maddesine göre teblig iki başlığa ayrılmaktadır. Tebligat kanununda da iki fıkra halinde incelenen bu durumun ilki Tebligat memurunun gösterilen adreste tebligatı yapamaması veya adreste bulunanların tebligatı alamaması durumudur. Bu durumda tebligat memuru tebligat evrakını muhtara teslim eder ve ihbarnameyi de kapıya yapıştırır, ‘Eğer adreste kimse yok ise mümkün olması halinde bu durumda haber verilmesi için komşusuna, yöneticiye veya kapıcıya bildirir” bu durumda yapılan tebligat Tebligat Kanunun 21 maddesinin 1. fıkrasına göre yapılan tebligattır.

İkinci durum ise tebligatın Mernis adresi (nüfus idaresine bildirilen) adres olması durumudur. Bu durumda tebliğ yapılacak kişinin adresi Mernis adresi; tebligat yapacak memur kişiye herhangi bir nedenle ulaşamazsa tebligat memuru tebligatı muhtara imza karşılığında teslim eder. İhbarnameyi de binanın kapısına yapıştırır. Bu şekilde yapılan tebliğatta Tebligat Kanunun 21 maddesinin 2 fıkrasına göre yapılan tebligattır. Tebligat Kanunun 21 maddesinin 2. fıkrasına göre yapılan tebligatlar açık mavi renkli tebliğ zarfları ile gönderilirler. (Tebligat Kanunun 21/2 maddesine göre çıkartılan tebliat ve teblig edilen tebligat örnekleri yukarıda PDF formatında ve JPEG formatında paylaşılmıştır.)

Tebligat yapılacak kişi mernis adresinde hiç oturmamış olsa dahi veya mernis adresinden sürekli olarak ayrılmış olsa dahi 21/2 göre tebligat yapılır.

Tebligat kanunun 21 maddesinin 1. ve 2. fıkralarına göre yapılan her iki tebligatta kapıya yapıştırılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Tebligat Kanunun 21/1 maddesine göre tebligatı genellikle PTT memurları tarafından yapılan işlem sonucu oluşmasına rağmen, Tebligat Kanunun 21/2 maddesi, kazai merci tarafından tebligat yapılacak kişinin mernis adresine tebligat çıkartmasıyla oluşur.