Evli çiftlerden birinin karşı cinsten 3. bir kişi ile girdiği cinsel ilişkiye zina denir. Zinanın yapması halinde, diğer eş zinayı öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde veya zina eyleminin itibaren 5 yıl içinde boşanma davası açabilir. Ayrıca zina yapan tarafı affeden eşin dava hakkı da yoktur..
Zinanın öğrenilmesinden itibaren 6 ayın geçirilmesi veya zina eyleminden itibaren 5 yılın girilmesi halinde dava açma süresi düşer
Evli olan çiftlerden biri, En az 6 ay boyunca evlilik sorumluluklarını yerine getirmemek amacıyla evi terk etmişse veya herhangi bir gerekçesi olmadan terk etmiş bulunduğu eve geri dönmemiş ise usulüne uygun yapılan ihtara rağmen 2 ay içinde ortak konuta geri dönmeyen eş hakkında terk nedeniyle boşanma davası açılabilir. Ayrıca ortak konuta diğer eşin dönmesini engelleyen eşte terk etmiş sayılmaktadır.
İhtar Mahkeme kanalıyla yapılabileceği gibi noter aracılığıyla da yapılabilir
Eşlerden birinin akıl hastalığı nedeniyle evlilik birlikteliği sürdürülemez hale gelmesi durumunda aynı gerekçe ile
boşanma davası açılabilir. Burada önemli olan husus akıl hastalığı olduğu iddia edilen eşin akıl hastalığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmiş olmasıdır.
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu gerekçe ile boşanma gerçekleşebilmesi için evlilik birlikteliğinin temelden sarsılması ve ortak hayatın çekilmez hale gelmesi gerekmektedir. Birkaç örnek verirsek Ekonomik baskı (eşe para vermeme, eşin parasına el koyma vb.), hakaret, tehdit, psikolojik baskı, kötü alışkanlık, fiziksel şiddet (tokat, yumruk, vb.), şiddetli geçimsizlik vb.
Evlilik birliğinin temelden sarsılması ile kast ettiğmiz, eşler arasında önemli fikir ayrılıkları, duygusal ayrılıklar ve büyük geçimsizlikler olması anlamına gelmektedir. .
. .
Evli olan eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi durumunda diğer eşe karşı süre sınırlaması olmadan boşanma davası açabilir. Ayrıca yine eşlerden biri haysiyetsiz bir yaşam tarzı benimsemesi halinde bu durumda da boşanma davası açılabilir.
Evli bulunan çiftlerden birinin diğer eşe karşı onur kırıcı davranıştı bulunması, kötü davranması veya hayatına kast etmesi hallerinde, sayılan muamelelere maruz kalan eş bu gerekçelerle boşanma davası açabilir. Ancak affeden eşin dava hakkı bulunmaz Kısaca bu gerekçeleri inceleyecek olursak
Eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşe
Evli bulunan çiftlerden birinin diğerine karşı öldürme niyetiyle yapılan eylemi fiilini ifade eder. Eşlerden birinin diğerine karşı bu şekilde davranışı boşanma gerekçesini oluşturur. Ancak eşlerden birinin diğerine karşı dikkatsizliği veya ihmali nedeniyle nedeniyle hayatını riske sokmuşsa bu nedenle boşanma davası açılamaz. Çünkü eşin öldürme iradesi yoktur.
Evli bulunan çiftelden birinin diğerine karşı gerek bedensel gerekse ruhsal olarak şiddet uygulamasıdır. Eşlerden birinin diğerine karşı bu tür eylemleri boşanma gerekçesidir. Ancak eylemin kasti olarak yapmış olması gerekmektedir. Neler kötü Muameleden sayılır sorusuna cevap vermek gerekirse; fiziksel olarak canyakıcı hareketlerde (dayak gibi) bulunmak, aç veya susuz bırakmak, saçını kesmek, normal olmayan cinsel ilişkiye zorlamak, Bu sorunun cevabına maddeler halinde sıralamaktansa çiftelerden birinin diğerine karşı bedensel ve ruhsal kasti şiddet eylemlerinin tümünü diyebiliriz. Pek kötü muameleyi yukarıda birkaç örnekler verdik. Bu hallerin tamamını sıralanmak mümkün değildir. Yukarıdaki tanım doğrultusunda dosyaya bakan hakim meydana gelen olaya göre değerlendirerek karar vermektedir. Bu nedenle kriter kasti olarak eşin diğerinin bedensel ve ruhsal olarak şiddete maruz bırakmasıdır.
Onur Kırıcı Davranış nedeniyle boşanma kötü muamele nedeniyle boşanmada olduğu gibi kast aranmaktadır. Evli eşlerden birinin, diğer eşin kişilik haklarına ihlal etmek suretiyle eşin onur, şeref ve haysiyetine karşı yapmış olduğu şiddettir. Eşe ağır hakaretler içeren mesajlar çekme, toplum içinde eşe karşı ağır itamlarda bulunma, sürekli hakaret, sövmeye maruz kalma gibi haller sıralanabilir. Burada da yukarıdaki tanımdan hareketle başkaca örnekler çıkartılabilir. Ancak buradada yukarıda anlattımız gibi hakim somut olaya bakarak karar vermektedir.
Yaş Düzeltme Davasında Yetki Yaş düzeltme (Yaş Tashihi) davalarında yetkili Mahkemeler yaşının düzeltilmesi davasını açan…
Bilindiği üzeri bir idari eylem nediniyle meydana gelen çekişmenin çözüm yeri idari yargıdır. Kurum tarafından…
dli ve İdari Yargı tarafından ilk derece olsun ikinci derece olsun yapılan yargılama sırasında hakimin…
Kiraya veren ve kiralayan kiralanan gayrimenkulu herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmaksızın serbestçe belirleyebilir ve bu…
Kira Bedelinin Tespiti Davasında Yetki *Kira Bedelinin Tespiti davalarında yetkili Mahkemeler davalının yani kiraya verilen…